Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Cumhur İttifakı kararını vermiş, mutabakata varmış, 31 Mart 2024 tarihi için yola koyulmuştur. Kaldı ki, AK Parti'yle çözemeyeceğimiz bir mesele de olmayacaktır" dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin il başkanları toplantısı öncesinde açıklamalarda bulundu. MHP Genel Merkez Binasında konuşan Bahçeli, konuşmasında 31 Mart yerel seçimleri, mevcut muhalefet partileri, TBMM'de Kürtçe konuşulması gibi gündemde yer alan konular hakkında açıklamalarda bulundu.
Bahçeli, tarihte 120 tane Türk devletinin kurulduğunu belirterek, "Geçmişten aldığımız dersler gelecekteki dirayet kaynağıdır. Mayası tutmuş hamur nasıl teknede durmazsa zamanı gelmiş bir yükselişin, umutsuzluğun mahzenini yıkan muazzez bir heyecanın önüne de hiç kimse, hiçbir odak geçemeyecektir. Kutlu ceddimiz Oğuz Han diyor ki: Türk denizdeki sedefe benzer, orada iken kadri bilinmez. Fakat denizden çıkarıldıktan sonra padişahların tacı, gelinlerin ziyneti olur. Artık gün doğmuş, tan yeri aydınlanmıştır. Türk milleti sadırdan satıra, sedeften sefere, seferden zafere, zaferden cihanşümul bir kudrete talip ve kararlıdır. Bunun kaldıracı ve sıçrama rampası da Türk ve Türkiye Yüzyılı hedefleridir. Türk tarihi bizlere inkar edemeyeceğimiz ve asla yok sayamayacağımız bir misyon tahmil etmiştir. Vaki misyon mucibince geleceğin süper güç ve lider ülke Türkiye’sinin mimarisi fikri tasavvurumuza ve siyasi tasarrufumuza emanettir. Bu emaneti bihakkın kucaklayıp istikbalin tertemiz Türk kuşaklarıyla buluşturacak ruhun tastamam temerküz ettiği ittifak da Cumhur İttifakı’dır" değerlendirmesinde bulundu.
Bahçeli, Türkiye’nin gelişimine devam ederek tırmanmaya başladığını ve bu tırmanmanın herhangi bir şekilde sekteye uğratılmaması gerektiğini ifade etti. 14 Mayıs ve 28 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimlerinin, Cumhur İttifakı’nın kazanmasıyla gerçekleştiğini dile getiren Bahçeli, "Şimdi sırayı 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak Mahalli İdareler Seçimi almıştır. Bütün hilkatin tek bir haliki olan Cenab-ı Allah’ın izni ve inayetiyle, aziz ve arif olan Türk milletinin takdir ve teveccühüyle 31 Mart eşiği sağ salim, kazasız belasız, merkezi yönetime münasip ve müzahir olacak ölçüde aşılacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi 31 Mart 2024 tarihini, Türkiye Cumhuriyeti’nin yeni yüzyılına ivme verecek demokratik bir sınır hattı olarak değerlendirmektedir. Evvelemirde partimiz adına şunu ifade etmeliyim ki; AK Parti’yle yapılan görüşmelerimizde, üç belediye fazla, beş belediye az almak maksadından ziyade Türk ve Türkiye Yüzyılı'nın tecellisine odaklandığımızı, ülkemiz ve geleceğimiz adına her türlü özveriyi karşılık beklemeksizin gösterdiğimizi samimiyetle paylaşmak istiyorum" açıklamasında bulundu.
Dün itibarıyla partilerine yapılan aday adaylığı müracaatlarının sona erdiğini hatırlatan Bahçeli, "Kısa bir zamanda adaylarımızı belirleyip sahadaki çalışmalarımızı azim ve coşkuyla yaygınlaştıracağız. Mesele hangi belediye başkanlıklarının partimizin uhdesinde olmasından daha çok Cumhur İttifakı olarak neyi, nasıl, nereye kadar başaracağımızın ilkesel tutum ve duruşunun Türkiye’miz adına ön hazırlığını yapmaktır" diye konuştu.
Basit siyasi hesaplar yapmadıklarını ve ülkenin geleceğine yönelik çalışacaklarını ifade eden Bahçeli, "Türkiye Cumhuriyeti’nin yeni yüzyılında basit siyasi hesap yapacak, çetele tutacak, sen onu aldın, ben bunu aldım, sen çok aldın, ben az aldım diyecek, bulanık suda balık avlayacak ne tıynetimiz ne de merakımız vardır. Önce ülkem ve milletim diyorsak bunun gereğini seve seve yapmalıyız. Biz neysek oyuz. Ne söylemişsek yaparız. Ne söz vermişsek tutarız" şeklinde konuştu.
Bahçeli, sözlerine şöyle devam etti:
"Velhasıl, Cumhur İttifakı kararını vermiş, mutabakata varmış, 31 Mart 2024 tarihi için yola koyulmuştur. Kaldı ki, AK Parti’yle çözemeyeceğimiz bir mesele de olmayacaktır. Bize düşen görev çok çalışmaktır. Siyasi gayemiz Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerinin çatısını örmek, gelecek nesillere huzurlu, istikrarlı, güvenli, gelişmiş, temel sorunlarını köklü çözümlerle buluşturmuş bir ülkeyi miras bırakmaktır. Milleti ve ülkesinin varlığı için candan, yardan ve yarınlardan vazgeçmeye yeminli olan Milliyetçi-Ülkücü Hareket için esas amaç kazanacağı belediye sayısından daha fazla Türkiye’nin ve Türk milletinin ebedi saadet ve selametidir."
Bahçeli, konuşmasında muhalefet partilerini eleştirerek, "14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimleri turnusol kağıdı işlevi görerek muhalefetin tükenişini, gizli kapaklı pazarlıklarını, kaç ortaklı olduğunu sayamadığımız sipariş masanın asıl mahiyetini gözler önüne sermiştir. Demokrasiyi erozyona uğratan çirkef muhalefet kendi kendini yiyip bitiren siyasi organizmaya dönüşmüş, bununla da kalmayıp iç barış ve huzur ortamına kesif bir cephe açmıştır. Zillet ile hezimet arasında bir sarkaç gibi sallanan CHP, İP, DEM ve diğerlerinin Türkiye’yi siyasi kriz ve kaosa sürüklemek için her alçak tertibe başvurdukları gizlenemez boyutlardadır" dedi.
Muhalefet partilerinin yaptıkları siyasetle demokrasiye ve Türkiye’ye zarar verdiğini de öne süren Bahçeli, "Muhalefet amansız bir hastalığın pençesindedir. Birbirinin ipliğini pazara çıkaran, sırlarını düğün evinde ifşa eden müflis partilere milletimizin itimat etmesi imkansızdır. Birbirine demediğini bırakmayanların, seçim sonuçlarının vebalini yıkmak için aynaya bakmak yerine suçlu ve sorumlu arayanların, bugünkü aklıyla dünkü aklını yerenlerin Türk siyasetinde varlığı esasen demokratik utançtır. Milletim bilmelidir ki, bizim için asıl tehlike dış düşmanlar değil, siyasete yuva yapmış, hasbelkader TBMM’ye girmiş siyasi tufeylilerdir. Bu haliyle CHP temelde güvenlik sorunudur. PKK’nın demlenmiş hali olan sözde bölücü parti güvenlik tehdididir. İYİ Parti kendi içinde bile dümen, düzen, alavere, dalavere, kumpas ve kutuplaşmadır" ifadelerini kullandı.
Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlunun karıştığı ve bir kişinin hayatını kaybettiği trafik kazası hakkında da konuşan Bahçeli, "Somali Cumhurbaşkanı'nın oğlunun bir vatandaşımızın trafikte ölümüne yol açmasından hemen sonra ülkesine çekip gitmesi, bunun üzerine muhalefetin dedikodu çarkını döndürmesi hep bu aymazlık ve kurnazlığa destektir. Elbette Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlu Türk adaletinin önünde hesap vermekle yükümlüdür" dedi
Ankaragücü ile Rizespor arasında oynanan maçta, Ankaragücü Başkanı Faruk Koca’nın Hakem Halil Umut Meler’i darp etmesi ile ilgili Bahçeli, "Ankaragücü ile Rizespor arasındaki müsabakanın bitiminden hemen sonra maçın hakemine yönelik yumruklu saldırı, bunun ardından olağanüstü bir ortamın oluşturulması, Türkiye Futbol Federasyonu’nun süreci sağduyu ve soğukkanlılıkla yönetememesidir" ifadelerine yer verdi.
Bahçeli, TBMM’de Kürtçe konuşma yapılması konusunda ise şunları kaydetti:
"Dil demek millet demektir. Türk milletinin ve Türkiye'nin dili Türkçe'dir. Türkçe’miz istiklalimizin ve milli birliğimizin kemer taşıdır. TBMM’de Türkçe dışında konuşma yapmak, buna göz yummak Türkiye’ye ve bin yıllık kardeşliğimize yapılabilecek en büyük kötülüktür. Herkesin anadili saygındır. Kürt kökenli kardeşlerimizin Kürtçe konuşması bizi rahatsız etmeyecektir. Bu bizim zenginliğimizdir. Fakat anadil bahanesi altında Türkçe’nin melezleşmesine müsaade etmemiz düşünülemeyecektir."
Bahçeli, Şeyh Said isminin Diyarbakır’da bir bulvara verilmesine ilişkin ise, "En başta Diyarbakırlı kardeşlerime ağır bir hakaret ve saygısızlıktır" dedi.