FETÖ/PDY terör örgütüne yönelik yürütülen operasyon kapsamında gözaltına alınan CHP’li yöneticiler itirafçı olurken CHP’ye nasıl girdiklerini ve süreci anlattılar.
Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Mart ayı başında FETÖ/PDY Terör Örgütü’ne yönelik başlatılan soruşturma kapsamında edinilen bilgilere göre Kocaeli’de 7 kişi gözaltına alındı. Edinilen bilgi ve iddialara göre AKP eski İl Gençlik Kolları Başkanı Emre Kahraman’ın 2018 yılında yönetim listesinde yer alan ve il başkanlığı fotoğrafçısı olarak da bir dönem görev yapan Yuşa Erten, 2016 yılında Kocaeli Üniversitesi Öğrenci Konseyi Başkanlığı görevinde bulunan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirilen 2017-2018 Akademik Yıl Açılış Töreni’nde Türkiye Öğrenci Konseyi adına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a çiçek takdim eden Metin Geldeş gözaltına alınmasının ardından şahısların itirafçı olduğu belirtildi.
YALANLANMIŞTI
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmit İlçe Gençlik Kolları Başkanlık yarışında son seçimlerinde aday olan Ahmet Ömer Kavut’un da FETÖ/PDY soruşturması kapsamında gözaltına alındığı, etkin pişmanlık yasası kapsamında Kavut’un da itirafçı olduğu iddiasını Mart ayında gazetemiz haberleştirilirken Kocaeli’deki nbazı basın organları ve CHP’de görev yapan bazı yöneticiler bu iddiaları yalanlamıştı. Kavut’un gözaltına alınmadığı, ev arkadaşının FETÖ/PDY Terör Örgütü bağlantıları olduğu sebebiyle ‘bilgi sahibi’ olarak ifade verdiği iddia edilse de Kavut ile birlikte iki kişinin daha FETÖ/PDY Terör Örgütü soruşturmasında gözaltına alındığı belirtildi.
3 YIL CEZA VERİLDİ
2019 yılında FETÖ/PDY Terör Örgütü nedeniyle tutuklanan Hatip Tekin’in yanı sıra Şubat ayında yapılan operasyonlar kapsamında CHP İzmit İlçe Gençlik Kolları Başkan Adayı Ahmet Ömer Kavut, CHP Kocaeli İl Gençlik Kolları eski Yöneticisi Oğuz Çoban’ın gözaltına alındığı, şahısların daha sonra itirafçı oldukları öğrenildi. Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘terör örgütü üyeliği’ suçundan Kavut’un 3 yıl 5 Ay, Çoban’ın ise aynı suçtan 3 yıl 9 ay hapis cezası aldığı belirtildi.
“AK PARTİ İLE SİYASETE BAŞLA”
Ahmet Ömer Kavut’un itirafçı olmasından sonra verdiği iddia edilen ifadede 2012 yılında üniversite için Kocaeli’ye geldiği, Bilge Adam isimli bir yurtta kaldığı ancak bu yurdun FETÖ/PDY ile bir bağlantısı olmadığı, daha sonra ise eve çıktığını anlattı. Kavut, “Ben Kırgızistan’ da lise eğitimimi aldığım dönemde burada cemaatin yani örgütün üniversitesi olan Atatürk Alato Üniversitesi’nde bulunan Türk öğrenciler ile internet kafe ortamında tanıştım” şeklinde ifade verirken bu şahıslar ile görüşmeye başladığını, daha sonra bazı örgüt üyeleriyle bazen okul ile ilgili, bazen dini sohbetler edip namaz kıldıklarını anlattı. Örgüt üyesi kod adı Kenan olan şahsın Kavut’a, okuldan mezun olduktan sonra KPSS’ye girecekse ya da herhangi bir meslek seçiminde bulunacaksa siyasete atılması gerektiğini, bunun için de AK Parti ile siyasete başlaması gerektiğini söylediğini aktaran Kavut, örgüt üyesi şahsa AK Parti ile siyaset yapmak istemediğini, görüşünün farklı olduğunu belirttiğini söylediğini ifade etti.
“SİYASETİN İÇERİSİNDE İYİ İNSANLAR OLMASI GEREKİYOR”
CHP sürecini de anlatan Kavut, kod adı Ethem olan örgüt üyesinin kendisine siyasetten bahsetmeye başladığını, ‘siyasetin içerisinde iyi insanlar olması gerektiği’ konusunda bazı telkinlerde bulunduğunu söylediğini belirterek “Kendisi benim siyasi görüşümün CHP tarafında olduğunu biliyordu. Zaten benim Cumhuriyet Halk Partisi’nin üniversite komisyonunda bağlantılarım vardı, burada da etkinliklere katıldığımı biliyordu” dedi. Kod adı Süleyman olan örgüt üyesinin kendisine örgüt adına CHP içerisinde siyasete girmesini söylediklerini de anlatan Kavut, örgüt üyesine neden diye sorduğunda ‘her yerde adamlarının olması gerektiğini, açıklamasını ileriki zamanlarda yapacaklarını söylediklerini’ anlattı.
“CHP İÇERİSİNE YERLEŞTİRİLMEK İSTENDİĞİMİ ANLADIM”
“Oğuz Çoban ve Hatip Tekin’in Cumhuriyet Halk Partisi’nin etkinliklerine gönüllü olarak katıldığı biliyordum ve onların da benim gibi örgüt tarafından Cumhuriyet Halk Partisi içerisine yerleştirilmek istendiğini anladım” diyen Kavut, hain darbe girişiminde Kırgızistan’da olduğunu, uzun bir süre gelmediğini, sınavları için Türkiye’ye geldiğini, kod adı Ethem olan örgüt üyesinin kendisine eskisi gibi işlere devam edeceklerini, partiye gelip gitmesini söylediğini anlattı. Kavut, kod adı Ethem olan örgüt üyesine siyasette bulunmak istemediğini söylediğini aktarırken ayrıca, “Zaten 15 Temmuz darbe girişimi olmuştu, ben bu yapıdan iyice soğumuştum ve kopmak istiyordum. Bu şekilde ben rutin hayatıma devam ettim. Zaten üniversite de ve Cumhuriyet Halk Partisi Gençlik Kolları içerisinde aktif olarak koşturuyordum. Bütün etkinliklere katılmaya çalışıyordum. Oğuz ve Hatip’ te benim gibi ellerinle geldiğince bütün etkinliklere katılmaya devam ettiler” ifadelerine de yer verdi.
“DELEGE LİSTESİNE ADAY OLARAK YAZILDIK”
2017 yılında CHP parti okulu eğitmeni olduğunu da belirten Kavut, “2018 yılında Cumhuriyet Halk Partisi İzmit İlçe Gençlik Kolları seçimleri oldu. Bu seçimlerde Mehdi Kaan’ın delege listesine Oğuz Çoban ve Hatip Tekin ile birlikte aday olarak yazıldık. Mehdi seçimi kazandı. Biz de onun listesinde Cumhuriyet Halk Partisi Gençlik Kolları’nda İl delegesi olduk. Bu süreçte de Ethem kod ve Ensar kod ile görüşmelerimiz devam etti. Bu görüşmelerimizde de bizlerin siyasi faaliyetleri ile ilgili bizden bilgi alıyorlardı ve bazen Ethem bizi yönlendirmeye çalışıyordu ancak biz ondan daha çok şey biliyorduk, siyaset ile ilgili çoğu şeyi bizden öğreniyordu” ifadelerine yer verdi.
“PARTİ İÇERİSİNDE KİMSEYE DUYURULMADI”
Delege seçimi sonrası parti içerisindeki etkinliklere ve faaliyetlere devam ettiklerini belirten Kavut, “ben eğitmen olduğum için, biraz da hitap kabiliyetim olduğu için ön plana çıkıyordum. Hatip ve Oğuz teknik becerileri iyi olduğu için parti faaliyetlerinde görsel tasarım, çizim gibi işlerde yetenekli oldukları için onlar da bu yönleri ile ön plana çıkıyorlardı” ifadelerine yer vererek 2019 yılında Hatip Tekin’in FETÖ/PDY suçundan tutuklandığı, parti içinde kendisine Hatip Tekin ile ilgili sorular sorulduğu, kendisinin bilgisinin olmadığını söylediğini belirterek, “Parti içerisinde zaten Hatip’ in alınması kimseye duyurulmadı. Bir süre sonra unutuldu gitti” ifadelerine yer verdiği öne sürüldü.
“ADAY OLMAM KENDİLİĞİNDEN GELİŞTİ”
2019 yılından sonra örgütten kimsenin kendisiyle irtibata geçmediğini belirten Kavut, “2020 yılı Cumhuriyet Halk Partisi İzmit İlçe Gençlik Kolları Başkanlığı seçimleri oldu. Bu seçimlere üniversite komisyonundaki arkadaşlar ile hazırlandık. Birkaç aday vardı ancak başka görevleri vardı, benim aday olmam istendi. Hep birlikte oturduk benim adaylığıma karar verdik. O dönem öncesinde ben işe girmiştim ve çalışıyordum. Pek aday olmak istemesem de ben aday gösterildim. Seçimlere girdik ancak ben kazanamadım. Bu seçimlerde aday olmam tamamen doğaçlama, kendiliğinden gelişti. Öğrenci komisyonu ve parti içerisinde sevilen birisi olmam sebebiyle aday gösterildim. Kaybettikten sonra da zaten siyasette eskisi gibi aktif olmadım. Kendi işime yöneldim” dediği öne sürüldü.
ÖRGÜTÜN SİYASİ YAPILANMASININ İÇERİSİNE MONTE EDECEKLERLERİNİ SÖYLEDİLER
Kavut’un ev arkadaşı olan CHP il gençlik kolları eski yöneticisi Oğuz Çoban ise ifadesinde 2012 yılında Kocaeli Üniversitesi’ni kazanması dolayısıyla Kocaeli’ye geldiğini belirterek daha önce örgüt evlerinde kaldığını, Kocaeli’de ise örgüte ait öğrenci evinde kaldığını, örgütün kendisinden ‘ev abiliği’ yapmasını istediğini daha sonra Yahya Kaptan’da bulunan bir eve örgüt elemanı tarafından yerleştirildiğini anlattı. Siyaset ile ilgili süreci de anlatan Çoban, İzmit’te bulunan Akamer isimli örgüte ait derneğe kod adı Ethem olan örgüt üyesinin kendisini çağırdığını, kendisinin siyasetle ilgisi olup olmadığını sorduğunu söyledi. Çoban, çok ilgisinin olmadığını belirtse de kod adı Ethem olan örgüt üyesi kendisiyle ilgili farklı şeyler düşündüklerini, komple örgütten ilişiğinin kesileceğini, çevresini ve kaldığı yerleri değiştirip değiştiremeyeceğini sorduğunu söyledi. Zor olacağını söylediğini belirten Çoban, bu görüşmeden iki hafta sonra kod adları Süleyman ve Ethem olan örgüt üyeleriyle tekrar bir araya geldiğini, örgütün siyasi yapılanmasının içerisine monte edeceklerini söylediklerini anlattı.
BYLOCK KULLANDILAR
“Ben tereddüt ettim ve yapamayacağımı, siyasetin çok göz önünde olduğunu, yapıma uygun olmadığını, ileride bunun ortaya çıkabileceğini, bunun da benim için sıkıntı olacağını bir nevi bana casusluk yapmamı söylediklerini kendisine söyledim ancak Süleyman kod bana siyasetin içerisinde de iyi adamların olması gerektiğini, memleketin böyle düzeleceğini, mevcut bütün siyasilerin hırsız olduğu gibi söylemlerde bulunarak beni ikna etti ve Cumhuriyet Halk Partisi içerisine beni yerleştireceklerini söyledi. Ben de artık kabul ettim” diyen Çoban, daha sonra Bylock programı kurduklarını, Hatip Tekin’in de Bylock kullandığını, Kavut’un Bylock kullandığını görmediğini ancak muhtemelen onun da kullandığını söyledi.
ÖRGÜT, CHP’NİN ETKİNLİKLERİNE KATILMALARINI İSTEDİ
Kod adı Emin olan Ahmet Ömer Kavut ile kod adı Ali olan Hatip Tekin ile örgüt üyesi Ethem kod adlı şahsın tanıştırdığını anlatan Çoban, Ethem’in kendilerini CHP içerisine monte edileceğini, birlikte aynı evde kalacaklarını söylediğini, birlikte İzmit Kozluk’ta ev tuttuklarını birkaç ay içerisinde Ahmet Ömer Kavut ve Hatip Tekin ile birlikte örgüt ile bütün bağlarını kestiklerini anlattı. Hain darbe teşebbüsü sonrası kod adı Ethem olan örgüt üyesinin belli günlerde evlerine geldiğini anlatan Çoban, siyasetin içerisine nasıl gireceklerine dair Ethem’in bilgi verdiği, CHP’nin etkinliklerine katılmalarını istediğini, gençlik kolları toplantılarına gitmelerini istediğini, normal parti mensupları gibi hareket etmelerini istediklerini söylediğini belirtti.
“MANEVİYAT HİSLERİMİZ ÇÖKTÜ”
“Daha sonra Ahmet Ömer Kavut ve Hatip Tekin ile birlikte Cumhuriyet Halk Partisi Kocaeli teşkilatının bütün etkinliklerine katılmaya başladık” diyen Çoban, kendilerini siyasi yapılanma konusunda kod adı Ethem olan örgüt üyesinin yönlendirdiğini ancak kendilerinden sorumlu olanın kod adı Ensar olan örgüt mensubu olduğunu söyledi. CHP’de düzenlenen etkinliklerde zaman zaman alkollü ortamlara da, kadınların olduğu ortamlara da girdiklerini, maneviyat hislerinin çöktüğünü, namaz kılmadıklarını, yaşam tarzlarının dinden ve hizmetten uzaklaştığını söyleyen Çoban, “Bu nedenle Ensar kod kendisinin yoğunluğuna göre ayda bir ya da bir buçuk ayda bizim eve gelip sohbet veriyordu” şeklinde ifade verdi.
“FARKLI ZAMANLARDA CHP’YE ÜYE OLDUK”
CHP sürecini de anlatan Çoban, parti içerisinde aktif olmaları nedeniyle bütün partililerin kendilerini tanıdığını, seçim döneminde parti içindeki grupların dikkatini çektiklerini belirterek, “her grup bizimle çalışmak istiyordu, üçümüzün de teknik becerileri iyi olduğu için her türlü desteği onlara verebiliyorduk, parti içerisinde gruplar vardı bu grupların hepsi parti içerisinde liderliğe oynuyordu. Ethem kod un söylemesi ile farklı zamanlarda Cumhuriyet Halk Partisine üye olduk” ifadelerine yer verdi. 2018 yılında gençlik kolları seçimlerinde Mehdi Kaan’ın yedek listesine yazıldıklarını ancak delege listesine çıkamadıklarını da söyleyen Çoban, “Düzenli olarak Ethem kod bizimle bir araya geliyor, parti içerisinde yaptıklarımız, partinin nasıl işlediği, kimlerin ön planda olduğu gibi bilgileri bizden alıyordu, zaten kendisi de partinin işleyişini ya da siyasetin nasıl olduğu hakkında bizden bilgi ediniyor yine bize parti içerisinde nasıl hareket edeceğimiz konusunda yönlendirmeler yapıyordu” şeklinde ifade verdi.
“PARTİ İÇERİSİNDEN FETÖ’CÜ ÇIKMASININ ZARAR VERECEĞİNİ SÖYLEDİLER”
2019 yılında ev arkadaşları Hatip Tekin’in gözaltına alınmasının ardından tutuklandığını belirten Çoban, “Hatip tutuklandıktan sonra parti içerisinde bir çalkalanma oldu ancak bu durumu çok kişi duymadı. Zaten Ahmet ve ikimize de bu durumu fazla kişiye duyurmamamızı söyleyerek parti içerisinden bir FETÖ’cünün çıkmasının onlara zarar vereceğini söylediler” şeklinde ifade verirken partililerin ikisinden de şüphelendiğini, kendilerinin hiç açık vermediklerini, kod adı Ethem olan örgüt üyesinin parti içi etkinliklere az katılmalarını söylemeleri üzerine Hatip’in tutukluluğunun unutulmasını bekleyerek etkinliklere çok katılmamaya başladıklarını anlattı. Uzun bir süre etkinliklere katılmadıklarını ancak partililerin bu durumu sorgulaması üzerine tekrar etkinliklere katılmaya başladıklarını anlatan Çoban, Ahmet Ömer Kavut’un adaylığı sürecini de anlattı.
ADAYLIK NEDEN KAVUT’A TEKLİF EDİLDİ?
Çoban, yaşı büyük olduğu için gençlik kollarından düştüğünü belirterek, Kavut’un yaşının tuttuğunu, parti içerisinde Kavut’un sevildiğini, bu yüzden üniversiteden gelen bütün gruplardan görüşü olan bir grubun Ahmet Ömer Kavut’a aday olmasını teklif ettiğini söyledi. Çoban, “Ahmet’ e bu teklifin gelmesi uzun bir süreden beri çok iyi bir Cumhuriyet Halk Partili gibi parti içerisinde bulunmamız, partinin tüm faaliyetlerine katılmamız, kişisel yeteneklerimizin etkisi ile doğaçlama gelişti. Örgüt tarafından Ahmet’ in adaylığı konusunda bir telkin olmadı” ifadelerinde bulunarak seçimi kaybettiğini anlattı.
“ANIL DENİZ PİŞKİN’İN ÇOK SAMİMİ ARKADAŞI”
‘Hatırladığım kadarıyla 2018 yılının sonunda Gençlik Kolları seçimi vardı, bu seçimlerde üçümüzde Mehdi Kaan’ın yedek listesine yazıldık. Ancak o seçimi kazandı ama biz delege listesine çıkamadık’ ifadeleriyle ilgili konuşan CHP İzmit İlçe Gençlik Kolları eski Başkanı Mehdi Kaan Günan “Sanki CHP’de siyasete Mehdi Kaan Günan ile başlamış algısı yaratılmaya çalışılmış ve konunun aslı maalesef saptırılmıştır. Oysaki bu arkadaşa parti içerisinde kimlerin yol verdiği ve zorla aday yaptırıldığı çok net bir şekilde bilinmektedir. Partimizin üniversite komisyonunda görev alan ve şu anda İzmit İlçe Yönetim Kurulu Üyeliği devam eden Anıl Deniz Pişkin'in çok samimi arkadaşı olan Ahmet Ömer Kavut bizzat parti içerisindeki bu güruhun desteğiyle adaylaşmıştır” dedi.
“MÜCADELEMİZE DEVAM EDECEĞİZ”
Günan, “Partinin öz evlatlarına karşı bu şahsı destekleyen ve oy verdirenlerde de bugün gelinen noktada parti vicdanından özür dilemesi gerekmektedir. Bu isimler hakkındaki bilinmeyen gerçekler gün yüzüne çıktıkça o ekibe karşı geçmişteki mücadelemizin ne kadar haklı olduğunu bugün bir kez daha görmekteyiz. Bizler İzmit’i İzmit’in çocukları yönetecek derken ki mesajımızın da şu an daha net anlaşıldığını düşünüyoruz. Bu ve bunun gibi birçok olayda partimizi hem içten hem de dıştan yönetme gayreti içerisinde olanlara karşı sürdürmekte olduğumuz mücadelemize devam edeceğiz. Bizlerin görevi her şartta kamuoyuna doğru bilgileri paylaşmak olacaktır” ifadelerine yer verdi.