Bandırma 17 Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, İzmit Kent Konseyi'nin ev sahipliğinde İzmit Belediyesi’nde müsilaj konferansı verdi; "Sorun denizde değil, denizle ilişkimizde" dedi
Bandırma 17 Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, İzmit Kent Konseyi'nin ev sahipliğinde İzmit Belediyesi’nde müsilaj konferansı verdi; "Sorun denizde değil, denizle ilişkimizde" dedi
Marmara Denizi'nden temizlenmesi için aylardır mücadele edilen müsilaj, İzmit’te yeniden gündeme geldi. Denizleri ve deniz sularındaki canlı yaşamını tehdit eden müsilaj konusunda konferans vermek üzere Bandırma 17 Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, İzmit Kent Konseyi'nin davetlisi olarak İzmit Belediyesi'ne geldi. Etkinlik sonunda İzmit Belediye Başkan Yardımcısı Ünal Özmural, konuk konuşmacı Prof. Dr. Mustafa Sarı’ya plaket takdiminde bulundu.
HÜRRİYET’İ ZİYARET ETTİ
Konferansın ardından dekan Prof. Dr. Mustafa Sarı ve Bandırma Kent Konseyi Başkanı Serdar Polat, İzmit Belediye Başkanı Av. Fatma Kaplan Hürriyet’i makamında ziyaret etti. Belediye olarak çevre konusundaki hassasiyetlerini dile getiren Hürriyet ziyaretten duyduğu memnuniyeti ifade etti.
GENİŞ KATILIM VARDI
İzmit Belediyesinin katkılarıyla gerçekleştirilen konferans, Belsa Plaza Turuncu Salon'da yapıldı. Etkinliğe; İzmit Belediye Başkan Yardımcısı Ünal Özmural, İzmit Kent Konseyi Başkanı Hüseyin Erol, Bandırma Kent Konseyi Başkanı Serdar Polat, İzmit Muhtarlar Derneği Başkanı Kadir Kızıl, Cumhuriyet Mahallesi Muhtarı Mustafa Yaman, Çukurbağ Mahalle Muhtarı Yaşar Tüzer, Serdar Mahalle Muhtarı Ümit Yılmaz, akademik meslek odaları ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.
SORUN DENİZLE OLAN İLİŞKİMİZDE
Bandırma 17 Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, “Deniz yaşam demek, denizin içi, denizin dibi yaşam kaynıyor. Müsilaj, yaşam tehdit olarak ortaya çıktı. Müsilaj aslında; denizin ışıklı bölgesi dediğimiz ve Marmara Denizi’nde 0 ila 30 metre arasındaki derinliklerde su bitkiciklerinin deniz şartlarında meydana getirdiği salgılardır. Suyun altında kilometrelerce kümeler oluştu. Soluduğumuz oksijenin yarısı denizden geliyor. Biz denizi bozduğumuz için organizmalar kendini korumak için salgı üretiyor. Sorun denizde değil, bizim denizle olan ilişkimizde.
DERİN DEŞARJ KANDIRMACADIR
Müsilajın ortaya çıkması için deniz sıcaklığı ortalamadan yüksek olmalı, deniz şartları durağan olmalı ve besin elementleri ortalamadan yüksek olmalı. Son 40 yıla oranla 2021'de Marmara’da sıcaklık 2 buçuk derece yüksek oldu. Marmara'nın çevresinde 25 milyon insan yaşıyor. 25 milyonun atıkları doğru düzgün arıtılmadan denize gidiyor. Türkiye endüstrisinin yarısı Marmara etrafında. Bunların atıkları da denize gidiyor. Derin deşarj bir kandırmacadır. Çünkü bir arıtma değil, ön arıtmadır.
NEDENLERİ ORTADAN KALKMALI
Çevre bakanımız 7 Temmuz’da müsilajın bittiğini açıkladı. ‘Müsilaj bittiği için de çevre temizliğine son verdik’ dedi. 17 Ağustos itibariyle yüzeydeki müsilaj bitti ama diplerde devam ediyor. Böyle devam ederse kasım ayında yeni bir müsilaj oluşma ihtimali çok yüksek. Kasım ayında başladığında da hemen yüzeye çıkmayacak, diplerde yaşayacak. Yüzeye çıkıncaya kadar, daire fiyatlarını etkileyinceye kadar duymayacaksınız. Müsilaj sonuçtur. Nedenleri ortadan kaldırmadan kurtulamayız.
MARMARA 1 YILDIR YANIYOR
Müsilajın çok boyutlu etkileri var; Ekolojik etkileri var, balıkçılığa etkileri var, turizme etkileri var, midye yetiştiriciliği etkileri var, denizcilik sektörüne etkileri var. En büyük etki ise ekolojik. Müsilaj etkisi devam ediyor. Marmara Denizi 1 yıldır yanıyor. Denizdeki yangını göremedik. Marmara Denizi Koruma Eylem Planı açıklandı. Bu eylem planı çok kıymetli. O planda 7 ilin Belediye Başkanı ve Valilerinin Çevre ve Şehircilik Bakanımızla birlikte imzası var. Çok kıymetli ama onu uygulamamız lazım.
DENİZE YARDIM EDELİM
Yüzeyi temizledik ama bitmedi. Denizin size ihtiyacı var. Bir belediyenin arıtma tesisi yapması 3 yıl. Denizin 3 yılı yok. Lütfen bireysel olarak harekete geçelim. Atık yağlar, çamaşır suyu, deterjan gibi maddeleri az kullanmaya çalışalım. Denize yardım edelim. Bunları yaptıktan sonra ancak bir şey yapmış biri olarak hesap sorabiliriz. 25 milyon insanız herkes 1 litre az atık atsa 25 milyon az atıktan denizi kurtarırız” sözlerini kaydetti.