Zor iştir gazetecilik.
Kişi ve kurumlar hakkında zaman zaman sayısız haberler yaparsınız. Muhataplar ilgili haberleri vakit kaybetmeden ağızları kulaklarında tüm sosyal medya hesaplarında bu haberleri paylaşırlar. Yine kendileri ve kurumlarıyla ilgili doğru, fakat olumsuz bir haber yaptığınızda ise sizi yerden yere vurmaya çalışırlar. Telefonlarınız bir saniye bile susmaz.
Bu nedenle zor olduğu kadarda “ NANKÖR “ bir meslektir gazetecilik.
Doğruluğuna ikna edecek belgeye sahip olmadığım hiçbir haberin altına imzamı atmadım, haber yapıp sahiplenmedim. Meslekte bulunduğum süre zarfı içerisinde de, bu güne dek ne yaptığım haberle nede yazmış olduğum makalelerle alakalı “ TEKZİP “ yayınlamak zorunda kalmadım. Yaptığım hiçbir haberi de, yazdığım hiçbir makaleyi de kaldırmadım. Bir basın kuruluşu içinde, bir gazeteci içinde kendi yaptığı haberi yada makaleyi yalanlamak zor iştir. Okur karşısında ki yaşanılan mahcubiyet duygusu ve her şeyden önemlisi okurun yazdıklarınıza olan güvenilirliğini kaybetmesi, gazetecilik mesleğinize nokta koymak için en büyük neden olduğunu düşünürüm.
Benim için bazı değerler vardır ki, bu değerleri her şeyden üstün tutarım. Yeri gelir en sevdiğim ve en yakınlarımdan bile. Maneviyatımı, edep ve ahlakımı bu değerleri zırh ederek bu güne kadar korumayı başardığıma inanırım.
Allah’da bu değerlerden uzaklaşmayanlardan ve bizi böyle mahcubiyetlerden korusun.
Kocaeli FISILTI olarak “ Körfez’deki yasak aşk iddiası AK Partili yöneticiyi köşeye sıkıştırdı “ başlıklı bir özel haber yaptık.
Bu haberin yayınlanmasının ardından telefonum susmadı.
Arayan herkes haberin doğruluğunu sorgulamaksızın, haberin kaldırılmasıyla ilgili ricada bulundu.
Arayan kişilere haberi kesinlikle kaldırmayacağımı ifade ederek telefon konuşmasını sonlandırdım. Dedim ya, meslek hayatımda doğruluğuna inandıracak belge ve bilgilere ulaşmadığım hiçbir haberi ve makaleyi kaleme almadım. İşte bu haberde bunlardan biriydi.
Hassas bir konu olması münasebetiyle, haberi yapmadan öce konun muhataplarının bir birlerine karşı iddia ettikleri suçlamaların beyanlarını defalarca okudum. Evli bir bayanın daha önceden bir kişiyle gönül ilişkisi kurduğunu, eşinin ise bu ilişkiden haberdar olduğunu beyan etmesi beni şaşırttı. Beyan edilen ifadelerde iki taraf iddialarıyla bir birini suçluyordu. Böyle bir olayla muhatap olmak zorunda kalan hiçbir siyasetçi siyasi kimliğini deşifre etmeyeceği gibi, siyasi kimliğini gizlemek içinde türlü çaba sarf ettiğine geçmişte tanıklık etmişliğim olmuştur. Fakat taraflardan biri iktidar partisinin çatısı altında ilçe başkan yardımcılığı görevinde bulunduğunu vurguluyor olması dikkatimi çekti. Hatta bu vurgu beni, partisini kendisine gölge ederek savunma mekanizması oluşturmaya çalışıyor düşüncesine itmeye neden oldu. Tabi bu benim şahsi düşüncem. Bunun taktiri partililer ve parti yöneticileri verecektir.
İfadelerden çıkıp konumuza dönersek, aynı haberle alakalı akşam saatlerinde hatırını kırmayacağım bir büyüğüm aradı. Haberi kaldırmam gerektiğini söyledi. Bir önceki kişilere verdiğim cevabın aynısını kendine vererek haberi kaldırmayacağım ifadesinde bulundum. Fakat anladım ki birileri beni arayan kişinin bende sınırsız hatırı olduğunu biliyordu. Yanıma gelip bazı değerlerden bahsederek haberi kaldırmam gerektiği ricasında ısrarcı oldu. Evet bahsettiği değerler benim yapımda olan her insan için önemliydi. Fakat her iki tarafın beyanlarına baktığımda her iki tarafta böyle değerlere sahip olmadığını kendisine anlattım. Beni anlamak istememesinden belli ki birilerine haberi kaldırtabileceği için söz vermiş. Kendisi için masumane bir istek fakat benim içinse kırmızı çizgimdi. Kendisine sohbetimiz sonunda “ abi beni lütfen bir daha yaptığım haberle alakalı bu şekilde arama “ ifadesinde bulundum. Söylemimden ne ifade etmek istediğimi anladı diye umut ediyorum.
Sevdiklerimin çevresine karşı mahcubiyet yaşamasını istemem. Bu nedenle hayatımda bir ilki yaparak haberi yayından kaldırdım.
Haberin neden kaldırıldığıyla alakalı arayanlara ve gün boyu haberden dolayı şahsi çıkar sağladığım için kaldırıldığı söylemlerine bir cevap olarak böyle bir yazıyı kaleme alma gereksinimi duydum.
Hatır için mesleğim boyunca haber yapmadım. Fakat hatır için ilk defa kendi yaptığım bir haberi kaldırdım.
Sizlerden özür diliyorum
İlk ve son oldu.