Siyasetin kandırma ve inandırma sanatı olduğunu düşünürüm.
Toplum yapısını ve seviyesini değerlendirip bu doğrultuda karşılığını bulabilecek algılar oluşturarak politikalarını belirleyen günümüz siyasileri, kendilerine taraftar hatta iyi bir amigo topluluğu yaratmak için, bu algı politikası üzerinden siyaset yaparak toplumu yarattıkları algıya inandırmaya çalışırlar. Bunda ne kadar başaralı olduklarını ise mevcut siyasi oluşumlara ve bu oluşumların mensubu üyelerine bakarak değerlendirebilirsiniz.
Bu güne kadar, görüş ve oluşumları gözetmeksizin doğru yapılanı alkışlamış, yanlış politikaları da sonuna kadar eleştirmişimdir. İşte bu sebeple de, sağ görüşlü oluşumların solcu, sol görüşlü oluşumların ise sağ görüş içerisinde olduğum ithamlarıyla da sayısız kez muhatap olmuşumdur. Oysaki doğru ve gerçek tektir. Bu sebepten, değer ve düşüncelerimi hiçbir siyasi çatı altına sığdıramamışımdır.
İnandıkları ve savundukları değerler uğruna birçok zulme birlikte göğüs gerip, aynı yağmurlarda ıslanıp aynı şarkıların notalarını birlikte oluşturmuş ve farklı hayatlarda aynı kaderi yaşamayı bile göze almış siyasilerin, zamanla bir çatı altına sığmadıklarına, geçmiş de olduğu gibi yakın zamanda da tanıklık ettik. Oturdukları koltukları babalarından miras kalmış gibi kullanarak, tek adamlık, tek liderlik ve ben yaptım oldu zihniyetinden kaçarak uzaklaşan siyasilerin, bir zaman sonra karşımıza, market ve pazardaki vatandaşı doğrudan ilgilendiren ekonomiye “ DEVA “ olabileceği, güzel bir “ GELECEK “ vaat ederek, Türkiye ve Milletimiz “ İYİ “ olacak sloganlarıyla farklı çatılar altında karşımıza çıktıklarını gördük. Aslında oluşturdukları çatılar altında atmış oldukları bu ilk sloganlar umut vericiydi. Fakat il ve ilçe teşkilat oluşumları üstteki şapkayı düşürdü. Şapkanın altındaki saklı zihniyetin, kaçarak uzaklaştıkları zihniyetlerden farksız olduğu gerçeğini de gösterdi.
İYİ Parti Kocaeli Teşkilatı’nın 21 Haziran’da gerçekleştireceği İl kongresi öncesi basında yer alan haberleri, hem bir gazeteci hem de bu ilde doğup büyümüş bir vatandaş olarak takip ettim. Gerçekleştirilecek kongrede mevcut başkan Şanbaz Yıldız’la seçim yarışına gireceğini ifade ederek, İl başkanlığı adaylığını açıklayan Nurcan Acaroğlu Göktaş’a İYİ’ler topluluğunun, gerek basın açıklamalarında gerekse sosyal medya paylaşımlarında nasıl bir baskıyla yüklenildiğini üzülerek seyrettim.
Geçtiğimiz akşam şahsıma ait sosyal medya hesabına süreci anlatan bir mesaj geldi.
“ Yasin kardeşim merhaba. Ben İYİ Parti üyesi ve İl delegesiyim. Bir hafta sonra il başkanlığı seçimleri olacak. Mevcut İl Başkanı Şanbaz Yıldız demokratik olmayan ortamda kendi akrabalarını, şirket çalışanlarını delege yapmış. Bilmiyorum biliyor musun? Bu konudaki görüşün ve fikrin ne doğrultuda bunu da bilmiyorum. Nurcan hanım var. Gerçekleştirilecek kongrede aday. Kaliteli ve donanımlı bir kadın. Açıkçası benim siyasette kariyer yada bir hedefim yok. Ama kadın cidden çok iyi ve pozitif siyaset yapıyor. Bir de bu iş, resmen genel seçimdeki Ak Parti’lilerin yaptığı negatif ortamda gerçekleşiyor. Partimin bu durumunu kaldıramıyorum. Yoksa seçilmiş seçilmemiş benim için hiç önemli değil “
İYİ Parti İl delegesi bir bayanın tarafıma iletmiş olduğu mesajı noktası virgülüne kadar sizlerle paylaştım.
Velhasıl;
“ Şuan mensubu bulundukları İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in, MHP kurultayı öncesi karşılaştığı benzer baskılar ve yapılan siyasetler sonrası partiden ihraç edilmiş olmasına büyük harflerle yapılan açıklamalarla tepki gösterip eleştirenlerin,
Geçmişte siyaset yaptıkları çatılar altında, parti kongre süreçlerinde aynı politikalar izlendiği için naralar atanların,
Benzer sebepler ve tek başlı politikalardan, demokratik söylemler eşliğinde geçmişte bulundukları siyasi partilerinde ki tüm zincirlerini kırıp, kaçar adım uzaklaşarak, partimizin teşkilatları birileri tarafından kapatılmıştır söylemleriyle yakarışlarda bulunanların “
Bu gün siyasetlerine devam ettikleri İYİ Parti çatısı altında ellerine geçirdikleri güç değneği ile geçmişi unutup böyle kısır zihniyete bürünmesine, İYİ’ler şaşırdı mı bilmem ama ben şaşırmadım.
Ancak huzurunuzda İYİ Parti üyelerine sormak istiyorum;
“ İYİ’ niz buysa kötünüz..? “