Kimsenin Uçkur Bekçiliğini Yapmıyoruz Ama…

AK Parti Körfez İlçe kongresine sayılı günler kala ilçe teşkilatı içerisinden bir bilgi gelmişti. İstihbarat kaynağımın aktardığı bilgi, öyle yenilip yutulabilecek bir bilgi değildi. Hele hele AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ahlak kavramlarından muhalefete yüklendiği bu günlerde…

İddianın muhatapları ilçe belediye meclisinde ve AK Parti içinde önemli görevlerde koltukları bulunduğu için aktarılan istihbarat önem arz etmesine rağmen, kongre öncesi teşkilatın dizayn edilmesi için yapılmış bir manipüle olabileceğini düşünmüştüm.

Ta ki birkaç hafta öncesinde AK Parti Körfez İlçe Teşkilatı kadın kolları yönetiminde görev alan Sema Gülerin yapmış olduğu açıklamaya kadar.

Güler kendine ait sosyal medya hesabından yapmış olduğu açıklamada, “ 5 yıl boyunca Yeniyalı Mahallesi kadın kolları başkanlığı görevini başarılı bir şekilde yürüttüğünü ve bu başarılı sürecin partisi tarafından ödüllendirilerek ilçe kadın kolları yönetiminde görev verildiğini ifade etmiş. Ancak nedenini ve sebebini bilmediği konudan dolayı bir hafta önce getirildiği ilçe kadın kolları yönetiminden, İl kadın kolları başkanı Yasemin Özdemir tarafından sağlık sorunları gerekçe gösterilmesi istenerek istifaya zorlandığını belirtmiş.

Kendisine ait sosyal medya hesabından yapmış olduğu bu paylaşımı bir süre sonra kaldıran Sema Güler, aynı açıklamasında; İl Kadın Kolları Başkanı Yasemin Özdemir tarafından istifasının zorla ve cebren alındığını vurgulayarak “ siz bir takım ahlaksızlara meyil edecek ama cezasını bana yükleyeceksiniz “ şeklinde ki paylaşımı daha önceden kafamın içine sokulmuş ampullerin yanmasına neden oldu. Bu paylaşımı gördüğümde hemen parti içindeki istihbarat kaynaklarımı aradım ve bu paylaşımdan bahsettim.

Yaklaşık 4-5 ay önce bilgisi gelen olaydan dolayı, bana göre günahsız birilerinin parti içerisinde nüfusu olmadığından istifaya zorlanmış olması beni yeniden harekete geçirdi. Güler’in paylaşımını ilk olarak İlçe Başkanı Ramazan Tuna’ya göndererek paylaşımda aktarılanların doğru olduğunu ve paylaşım sahibinin konuyla ilgisi olmadığına dikkat çektim. Başkan Tuna ilettiğim mesajıma teşekkürle cevap verdi.

Geçmişte de benzer konuyla ilgili yine haber sitemizde bir habere yer vermiştim. Konunun muhataplarının birbirleri ile aralarındaki whatsapp konuşmalarıyla haberimin altını desteklemiş olmama rağmen teşkilat içerisinde bu konuşmaları şahsım tarafından sanal ortamda yapıldığıyla alakalı bir algı oluşturulmak istenmişti. Başkan Tuna, ilçe yöneticisinin istifasını istemek yerine, şahsımla alakalı böyle bir algının yürütmeyi tercih etmişti. Yeniden aday olduğu için kongre öncesi yöneticilerinin böyle bir sansasyon yaratan olaylarla basında yer almasını istemediği için, teşkilat içerisinde o dönem şahsımla alakalı böyle bir algının başını çekebileceğini yada yaratılan böyle bir algıya sessiz kaldığını düşünmüştüm. Bu düşüncemi o dönem kritik süreç olduğundan sessiz kalarak izledim. Sadece o dönem yine şahsımla alakalı yalan ve yanlış algıyı kırmak için konuyla ilgili haberlerin devamını altını doldurarak devam ettirdim. Sonucunda ise İl Başkanı Mehmet Ellibeş ve Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın ilçeye gelerek ilçe yöneticisinin istifasını bizzat kendileri tarafından istenmesinin ardından bu algıyı yıkabildim.

Bunu neden paylaştığıma gelince…

Geçtiğimiz hafta söz konusu konuyla alakalı İlçe Başkanı Ramazan Tuna’yı aradım. Önce telefonuma cevap vermedi. Yarım saat içerisinde dönüş yaptı. İlçe toplantısında olduğunu toplantı arasında geri dönüş yaptığını ifade etti. Kendisine bugün ki iddiaları sorduğumda ise bu konuyla ilgili konuşmak istemediğini belirtti. Telefonu bu şekilde kapadık.

Ancak sonradan öğreniyorum ki Başkan Tuna, bulunduğu ortamda isim vermeden bu konularla alakalı kendini bir gazetecinin aradığını ve kendisini tehdit ettiğini ifade etmiş. Tuna’nın isim vermeden kullandığı bu ifadeleri birkaç gün sonra bir cemiyette tesadüfen öğrendim.

Geçtiğimiz cuma günü Başkan Ramazan Tuna’yı isim vermeden şahsımla ilgili kurmuş olduğu bu ifadeleri için yeniden aradım. Tabi her siyasetçinin yaptığı gibi inkar etse de buradan sizlerin huzurunda da Ramazan Tuna’yı arayan gazetecinin ben olduğunu açıklamak istedim.

Şimdi buradan sizlerin huzurunda sayın başkana seslenmek istiyorum. Örtbas edilmek istenen olay, son derece ciddi bir konu. Teşkilatın en üst kademesinden tutunda çay işlerinden sorumlu görevlilerine kadar bilinen bu konudan, Kocaeli kamuoyu haberdar edilmeli. Yapılan yanlışın cezası kesilerek kamuoyuna açıklanmalı. Ben, ilçe başkanını bu açıklamayı yapmaya davet ediyorum. Çıksın mertçe kimin eli kimin belinde açıklasın ve istifalarını istesin. İbreti alem için de bu kişilerin ve işledikleri suçu, aldıkları cezayı paylaşsın. Bunu Sayın Tuna yapmazsa benim yapacağımın bilinmesini isterim.

Evet kimsenin uçkur bekçisi değiliz. Ancak yaşadıkları kentin ve vatandaşların sorunlarını çözmek adına siyaset üretmeye aday olup, göz önünde bulunan kişilerin topluma bu şekilde örnek olmaması gerektiğini düşünüyorum…