Namuslularda, Namussuzlar Kadar Cesur

Meslek hayatım boyunca arkasında duramayacağım, altını doldurup belgelendiremediğim hiçbir habere ve makaleye bugüne kadar imza atmadım.

Bunu daha öncede yine bana ayrılan bu köşeden siz değerli okuyucularım ve takipçilerimizle paylaşmıştım.

Kalemimi kimsenin silahındaki mermi yapmadım.

Ne kendimi, nede aklımı bugüne kadar güce veya güçlüye kiralamadım.

Ne geçmişte nede şimdiki zamanda haber niteliği taşıyan hiçbir bilgi ve belgeyi birilerine götürüp bunların üzerinde pazarlık etmedim. Kimsenin üzerinden böyle pazarlıklara da oturmadım.

Yıllarca bu mesleğin içersinde olmama rağmen, hiçbir reklam desteği vermeyen insanların (ki böyle bir destekte istemedim bugüne kadar), yaptığım haberlerden sonra, yine destek adı altında vermek istedikleri paraları kabul etmediğimin de şahitleri bugün hala yaşıyor, aramızda ve aranızdalar.

Güngör Arslan’ın yetiştirmesi Ümit Rende gibi de, hiçbir belediye başkanın makamına gidip “bana şu başkan her ay bu kadar para veriyordu, sende bana bu kadar para vereceksin” demedim. İstediğini alamayınca da hiçbir siyasetçiyi yada iş adamına savaş açıp maddi çıkar sağlayamadığım için kalemimi silah gibi kullanıp ateş etmedim.

Herhangi bir gazeteci arkadaşımın yaptığı haberler sonrası, “ benim aram iyi deyip “ , Güngör Arslan’ın yaveri Ümit Rende gibi haberin muhataplarına giderek “ şu paraya durdururum, bu paraya durdururum “ da demedim.

Yanımdaki çalışanları süsleyip püsleyip Güngör Arslan gibi, hiçbir siyasetçi yada iş adamına göndermedim. Sözle ve elle tacizde bulunmadım.

Kadın çalışanına pis donunu gönderen Güngör Arslan gibi içip içip hiçbir çalışanımın evine giderek, kapılarının önünde bulunan araçların lastiklerini kesmedim.

Güngör Arslan gibi, şehrin eskortlarını arabama bindirip, fuhuşa aracılık yapıp, fuhuş baskınından gözaltına alınmış kadınlar için, gazetecilik nüfusumu kullanarak adliyeden serbest bıraktırıp, daha sonra arabama alarak şehri tur attırıp, hiçbir siyasetçinin, hiçbir iş adamının koynuna bu kadınları göndermedim. Yaver Ümit gibi de, bunu ballandıra ballandıra içki masalarına meze yaparak böyle adamlar için “ ABİM ” demedim, bununla böbürlenmedim.

Hiçbir iş adamını tehdit edip, Güngör Arslan gibi yanımdaki polis korumayla herhangi bir iş adamının evini basmadım.

Emniyetin içerisine sızmış usulsüz dinlemeler yapan FETÖCÜ’ lerle bir olup,

Eski İl Emniyet Müdür Yardımcısı FETÖCÜ Ali Şahinli’ nin verdiği belgelerle, Güngör Arslan gibi, bu hainlerle bir olup, hiçbir siyasetçi ve iş adamına şantaj yaparak para istemedim. (Söyledim ama kimseye dinletemedim. Bu adamın yapıyla ilişkisi, sadece usulsüz dinlemeler sonucu kendisiyle paylaşılan bilgilerle sınırlı diye)

 “ Yaptığım haberlerden değil, yapmadığım haberlerden para kazanıyorum “ diyen Güngör Arslan gibi, hiçbir zaman yüzsüzleşip mesleğin mutfağında yetişerek pişmiş bu şehrin gazetecilerine iftira atarak ayar çekmeye çalışmadım.

Bir iki belediye başkanın kiraladığı Ümit Rende gibi, haber yapan Ali Çınar’ı yada başka bir gazeteci arkadaşımı yanımdaki kişilerle birlikte alı koyarak, saatlerce darp etmedim. O esnada haber sitesinin şifresini cebir yoluyla ele geçirip Ali Çınar ağzından haber paylaşımı yaparak başka bir gazeteci arkadaşıma ( o süreçte şahsıma yapıldı ) iftira atıp, bunu da Güngör Arslan’ın o zamanki gazetesinde yayınlattırarak itibarsızlaştırma politikasına maruz bırakıp, annelerini ve ailelerini ağlatmadım.

Şimdi bana tüm bunlar üzerinden neden kendini anlatma gereği duydun diyeceksiniz.

Kocaeli İl Emniyet Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Şube Müdürlüğü geçtiğimiz günlerde bu isimlere “ nitelikli yağma “ ve “ şantaj “ iddiasıyla operasyon düzenleyerek gözaltına aldı. Dünde çıkarıldıkları mahkemece bu iddialardan dolayı Güngör Arslan ve Ümit Rende tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bizde tüm bu gelişlerimi sizlerle paylaştık.

Kendi haber sitemin bu haberini şahsıma ait sosyal medya hesaplarından paylaşmamdan rahatsızlık duyulmuş ki, bir çok kişi telefonla aradı.

Saçma sapan abuk subuk sorularla muhatap olmak zorunda kaldım. Yukarıda ki saydığım her şeyi bire bir yapmış bu canlılar için beni arayanlar, bir şekilde bana bu insanlar endişe duyduklarını hissettirdiler.

Birinin özel çocuğu, diğerinin babası varmış. Allah her ikisine de şifa versin.

Versin de, bizimde anamız vardı. Bizimde babamız kardeşlerimiz vardı. Ağaç kavuğundan çıkmamıştık hani. Yine o dönem, benimde sağlık problemlerim vardı.

Beni arayan bu insanların paylaşımlarına bakıyorum her biri dürüstlük abidesi. Her biri hakkı hukuku, adaleti savunup kendilerinin uğradığı en ufak adaletsizlik için naralar atmışlar, atıyorlar.

Eeee siz hukukun dışında İlahi adalet diye bir şey duymadınız mı ?  

İşte söylüyorum.

Bugün İlahi Adalet yerini buldu.

Vicdanımızı yada insani duygularımı yetirmedim ama bunları yapan ne Güngör Arslan için, nede Ümit Rende için üzülmedim.

Tek üzüntüm, bu kişilerin haberleriyle kumpas kurma cesaretinde bulunarak bir ay içerisinde üç kez evim basıldığında, o gün hayatta olan annemin yaş döktüğü gözlerle, ilahi adaletin tecelli ettiği bugün Güngör Arslan ve yaveri Ümit’in eline takılan kelepçeyi görememiş olması.

Eskiden, meslekte bıraktığı yıllarına saygı duyduğum ve gıyabında adaletini savunduğum, “Paranın nasıl bir şey olduğunu Güngör’ün yanında gördüm“ diyerek, kadın gazeteci arkadaşlarıma  “ kaltak “ diyebilecek kadar kendini kaybetmiş İsmet Çiğit’in “ŞİMDİLİK SUSUYORUM” dediği gibi, Rektör Sadettin Hülagü yada Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın hakkında yapılan haberlerden dolayı Güngör ve yaverine kelepçe takılmadı.

Vicdanım bu yüzden rahat.

Yani anlayacağın İsmet’ çim,

Yaşadıklarınızın hiçbir müsebbibi, yaptığınız haber yada yazdığınız makaleler değil. Yok onu eleştirdik, buna oy verdik diye yukarıdaki saydığım yaşanmış gerçekleri yok sayıp, her olayın ardından olduğu gibi kendinize taraftar toplamaya çalışmak için cesur gazetecilik rollerine bürünüp mağduru oynamayın. Ne senin kalp ameliyatların, nede kemik yaşın. Saydığım ahlaksızlıklarınız neticesinde insanlara yaşattığınız hiçbir mağduriyetin üzerini örtemeyeceksiniz.

Artık bu kentte;

Namuslularda, Namussuzlar Kadar Cesur

Ümit Rende'nin gazeteci Ali Çınar'ı zorla alı koyarak darp ettiği dosya 

Güngör Arslan'ın Dosyası

Pis ilişkilerinin çıkmaması için FETÖCÜLERLE bir olup,üzerime atılmak istenilen suçu o dönem haberleştirerek itibar suikasti yapmya çalışan bu zavallıların ithamda bulunduğu suçlama ve karar.