Biliyorum birileriniz kızacak,alınacak ve gücenecek. Birilerinin de hoşuna gidecek, kimilerinin de zoruna gidecek.
Lakin, bu yaftalara benim kalemim takılmayacak.
Çünkü; şimdi yazacaklarım, kaleme aldığım önceki yazılarım gibi, benim değil. KÖRFEZİN; düşüncelerinin yazıya dökülmüş halidir…
Kuytuda, köşede, kahvede, berberde, taksi de ve kafede konuşulan, yani anlayacağınız, ben FISILTI olarak konuşulanları sadece bana ayrılan bu köşede değerlendirerek kaleme alıyorum…
Ne konuşulduğunu mu merak ettiniz…
KÖRFEZ yaklaşık 10 yıldır, İsmail Baran ve Şener Söğüt’le birlikte nasıl KÖYFEZ’ yapıldığı konuşuluyor.
Liyakattan bahsedenlerin, aslında kendilerinin liyakat sahibi olmadığı konuşuluyor.
İsmail Baran’ın seçildikten sonra yeğeni Emrah’ı liyakatsız bir şekilde Özel Kalem Müdürü yapıp, abisi Zihniye hafriyat işlerini verdirttiği,
Dönemin özel kalem müdürü Emrah’ın bir diğer kardeşi Recep’in, Umut Ünal’ı arayıp “ Abi dayım belediye başkanı oldu. Bizim ticari ve ekonomik sıkıntılarımız var. Neler yapabiliriz, bize yardımcı olurmusun “ diyerek,
Gönüllere kurulacak köprüleri, belediyenin kasasından kendi ceplerine nasıl inşa ettiklerini…
Yetmeyip Bursa Karacebey’den İlgay Berberoğlu’nu Körfez’e transfer edip dönemin meclis üyeleri ve müteahhitleri ile birlikte nasıl akçeli işlere girdikleri…
O dönemin batık muhasebecisi, şimdilerde ise ilçe başkanıyla İsmail Baran’ın akçeli fatura işlerini…
Hacı Osman Mahallesi’nden İlimtepe’ye yapılan yol yapım çalışmalarında, Şener Söğüt iş makinelerini çalıştırıp bunu Zihni’ye fatura ederek, oradan da nasıl belediyeye fatura edildiklerini…
Mesela o dönemin havuz müdürü ve havuz sorumlularının bir birleri ile kadın yüzünden yumruk yumruğa yaptıkları kavgayı…
Hatta havuz müdürünün daha sonra havuza gelen bir kadının yakınları tarafından darp edildiği…
Boya vs gibi nalbur malzemelerinin havuzdan Sakarya iline nasıl yol aldığı…
Şener Söğüt başkanlığa oturduktan sonra liyakatsız bir şekilde Zeko’yu nasıl Özel Kalem Müdürü yaptığı,
Liyaktsız kaleme bugün iyileştirmelerle birlikte ( mesaileri hariç ) yaklaşık 30 Bin TL maaş verildiğini,
Program esnasında başkan Şener Söğüt’ün bir ziyaret gerçekleştirmeden önce, kendine alınan 20 liralık tek bir çorabın bile ( yanlışlıklaymış, düzeltilmiş ) Körpaş’a fatura edildiği…
Başkan Şener Söğüt’ün bir program sonrası yangın sonucu evi yanan vatandaşı ziyarete gitmek için Tütünçiftlik Nazende’nin kasasından, cebine Bin 500 TL konulması…
İşe aldığı yeğeninin, Nazende’nin toparladığı hasılatları ile kripto oyunlar oynayarak ( ailesi parayı geri iade ettiği için herhangi bir zarar olmadığından yasal işlem yapılmadı ) Nazende’nin paralarıyla ortadan kaybolduğu…
Geçen yıl düzenlenen güreşlerde, sporculara verilecek para olmadığından, sağdan soldan para toparlayarak anca bu şekilde sporculara ödeme yapılabildiği…
Başkan Söğüt’ün yola çıktıklarını, tıpkı İsmail Baran gibi yolda bulduklarıyla değiştirdiği…
Usulsüz verilen iş bitirme belgelerinin bir kısmının başkanın “ olur “ yazısıyla silindiğini…
Belediye meclisini ve meclis üyeleriyle birlikte kanunu da hiçe sayarak, Gümüşhane’ye oyun guruplarını gönderdikten sonra prosedürü tamamlamak adına, yapılan bu bağışı karara bağlayıp sonrasında kanunlara uydurmak adına meclis gündemine sokup oylattığını…
… ve dahası…
Eee bunların dışındaki dahalar bildiğiniz üzere mesnetsiz olduğu için ben yazmayayım…
Kendi mesnetsizinkilerini kapamak adına olsa gerek, nasıl olsa ÖZEL MÜDÜRÜNÜZ lağım çukuruna dönüşmüş ağızıyla anlatıyor…
Siz Cumhur Başkanı Recep Tayip Erdoğan’a verilen oylarla seçilmişliğin havasını atarak nefsinize teslim olup,
Manken gibi objektiflere pozlar vermeye devam edin…
Ne diyeyim kardeşim;
Güzel ENSTÜRMANSINIZ AMA “ NOTANIZ YOK “ Vesselam..!